Şeyh Abdül-Kerim bin İbrâhim El-Ciylî hazretleri ve Hızır a.s

Şeyh Abdül-Kerim bin İbrâhim El-Ciylî (k.s.) hazretleri, "Gayb âlem"inde Hızır Aleyhisselâm ile karşılaştı.

Hızır Aleyhisselâma sordu:

"Efendim! Sizin yüce, şerefli ve bereketli işiniz ve haliniz nedir? Bu konuda insanlar, çok değişik sözler, söylemektedirler!"

Hızır Aleyhisselâm, buyurdu:

"Ben gayb âleminin melikiyim.

Ben yüce hakikatim! Çok ince bir sırrıyım.

Ben varlık insanın sırrıyım.

Ma'bûd batının aynı ve (batınî ilimlerin) pınarıyım.

Ben hakikatlerin içine derc olunduğu (içinde toplandığı) kişiyim.

Ben incelikler adamayım.

Ben Lâhutî âlemin şeyhiyim.

Ben nasûtî aleminin muhafızıyım.

Ben her manada tasavvur olunur ve seste zahir olurum.

Ben her surete girerim. Her sûredeki her âyette bariz olurum.

Benim işim bâtın alemde acâib işlerdir.

Benim halim garip (bilinmeyen) hallerdir.

Benim meskenim Kaf dağıdır. Mahallem, A'râftır.

Ben iki denizin birleştiği yerde dururum.

Ben "Eyne" nehrine dalarım. Aynü'l-ayn pınarından içerim.

Lâhût denizindeki balığın delili ve yol göstericisiyim.

Ben manevî gıdanın sırrıyım.

Fütüvvetin hamiliyim.

Zahîr Musa Aleyhisselâmın öğretmeniyim.

Ben evvel ve âhir'in NOKTAsıyım.

Ben ferd ve câmi'in kutbuyum.

Ben ışık saçan nurum. Yeni doğan dolunayım.

Ben kesin sözüm.

Ben hayret kapısıyım.

Ben talebelerin (hemen hemen herkesin) istekleri ve arzularıyım.

Bana ancak kâmil insan ve vuslata eren bir ruh kavuşabilir.

Ama bunun dışındakiler ise benim mekanım ve bana kavuşmaları, onların boylarını aşar.

Onlar, benim herhangi bir haberimi bilmez ve benim herhangi bir eser ve izimi göremezler. Ancak bazı kulların suretlerinde onlar için itikad tasavvur olunur. Ve böylece bazı kişiler, benim ismimle isimlenirler. Yanağının üzerine ismimi yazar.Ve Hızır ile isimlenir. Mağrur câhil ona bakır. Ve onun "Hızır" ile isimlenen kişi olduğunu zanneder. O nerede ben neredeyim?

O sunulan deryadan o bir kasedir (bir bardaktır.) Allâhım, ancak onun benim denizimden bir nokta olduğu söylenir. Veya benim zamanımdan bir saat (an) dır.

Zira onun hakikati benim hakikatlerimden bir hakikattir.

Onun yolu benim yollarımdan bir yoldur. İşte bu itibar ile ben o parlak yıldızım..."

 Hızır Aleyhisselâma ulaşmanın âlameti:

Şeyh Abdül-Kerim bin İbrâhim El-Ciylî (k.s.) hazretleri, "El-İnsânü'l-Kâmil" kitabında rivayet etti. Hızır Aleyhisselâma sordum:

"Sana vasıl olmanın alâmeti nedir?"

Hızır Aleyhisselâm, buyurdu:

Bunun âlemeti:

1- Kader ilminde nasip ehli olmaktır.

2- Tahkik ilminde hakikatler sahibi olmaktır.