Sen´im BEN!... Sen, diye bakma bana! Sendeyim!"
Sen´im BEN!...Sen, diye bakma bana! Sendeyim!"                         

"Gökten birileri gelmiş olabilir veya gelecek olabilir!"

 

 

"..belki de uzay gemilerinden.."

 

"Nihayet Ye’cüc ve Me’cüc kapılarının açıldığı zaman, her hadebden (yüksekçe yer - belki de uzay gemilerinden) hızlıca inerler!"

Enbiya / 96

Enbiyâ’ Sûresi: 1-112 - ahmedhulusi.org

 

* * *

 

"Gökten birileri gelmiş olabilir veya gelecek olabilir!"

 

"Şunu vurgulayalım:

Gökten birileri gelmiş olabilir veya gelecek olabilir! Bunu reddetmek akıl ve mantık işi değildir. Ancak kesinlikle yanlış olan şey, bu gelmiş veya gelecek olanların “tanrı” veya “melek” olduğu kabulüdür! Çünkü aşağıda izaha çalışacağım üzere Allâh Rasûlü’nün bildirdiği şeylerin bu kabullerle hiç ilgisi yoktur. Bunu çok iyi fark etmek ve anlamak gerekir. Keza, Deccal diye isimlenmiş tanrı olduğunu ve Dünya’ya kullarının arasına geldiğini söyleyecek olan varlık dahi, işte bu tanrı merkezli dinsel anlayışları kullanacaktır! Ötede, yukarıda bir tanrıya inananları kendine tâbi kılacaktır! Yeryüzünde kendisine inanmayan pek az insan kalacaktır!"

 

29 Temmuz 2005


“Tanrı Merkezli Din” mi? - ahmedhulusi.org 

 

* * *

 

"...belki de birkaç yıl sonra başka bir sistemden gelerek.."


"Evet... Bugün, bir şekilde, insanlığın genelde göremediği bilinçli varlıklar aramızda dolaştıkları gibi; belki de birkaç yıl sonra başka bir sistemden gelerek Dünya üzerinde açığa çıkacak değişik tür bilinçli varlıklar Mesih DECCAL ordusu olarak insanları yanlış hedeflere yönlendirmeye çalışacaklardır. İnsanların bu Mesih Deccal ve ordusuna karşı tek savunma mekanizması DUA ve “LÂ İLÂHE İLLÂLLÂH” gerçeğini hatırlamaları olacaktır! Hz. Muhammed (aleyhisselâm)ın “LÂ İLÂHE” mesajını anlamış olanlar; kesinlikle hiçbir varlığınne tür özellik ve kuvvetlere sahip olursa olsuntanrı olmasının mümkün olmadığını ve“tanrılık kavramının geçersizliğini” bilerekbu varlıklara tâbi olmayacaklardır.

Deccal; Müslümanlar dışındakilere İsa’yı yollayan “baba” olarak kendini tanıtırken, Müslümanlara da kendini “HAK” olarak tanıtacak ve “Varlığımda tapındığınız Hakk’tan başka bir şey yoktur. Ben Hakk’ım. Burada size zâhir oluyorum. Bana secde etmeyen Hakk’ı inkâr etmiş olur” gibi fikirlerle ortaya çıkarak onları kendine tâbi kılmaya çalışacaktır!

Oysa kesinlikle bildirilmiştir ki 
TANRI YOKTUR! Tanrılık kavramıgeçersizdir!..”Hak, her zerrede aynı ölçüde zâhirdir! Yalnızca bir birimin, kendisinin Hak olduğunu iddia ederek başkalarını kendine secde ettirmeye kalkışması, akı kara, karayı ak göstermek yani deccaliyettirbâtıldır, kandırmacadır!"

 

 

"Belki geçmişte..."

 

"Çağdaş bilimin erdiği holografik evren tezi dahi, “string”ler veya dalga sistemi içinde, varlığın yaratıcı Kudret önünde önce TEK’liğini ve nihayet yokluğunu anlatır.[1] İşte bütün bu gerçekler dolayısıyla, yeryüzünde tüm insanlara görünecek olan “cin”ler ismiyle anlatılmış dünyalı ya da uzaylı türler ile; onların desteğiyle sayısız olağanüstünlükleri ortaya koyacak olan Deccal’in asla tanrı olmasından söz edilemez. Belki geçmişte o türlerin yeryüzündeki insanlara kendilerini tanrı olarak tanıtmaları; tarihe, çeşitli değişik anlatımlarla tanrıların dünyayı ziyareti olarak nakledilmiş olabilir... Ama bu nakiller, asla tanrı veya tanrıların yeryüzüne gelmesi veya insanı yaratması demek değildir!"

 

15 Nisan 2005

 

Tanrı(!)nın Ayak Sesleri - ahmedhulusi.org

 

* * *

 

"...belki de sonuçta gökten geleceklere yönlendirmeye çalışıyorlar..."

 

"Âhir zaman!.. Bu neslin kıyameti çok uzak değil işaretlere göreDeccaliyet sizi her yandan bedensellik ve tanrı anlayışıyla boğmaya, şuurunuzu bulandırmaya, kalbinizi karartmaya çalışıyor!

Ona hizmet verenler, –kimi bilinçli, kimi bilgisizlikten– sizi maddecitanrı ve peygamberi sanısına dayalı,DİN anlayışı içinde “ALLÂH”tan ayrı hissettirmeye çalışıyorlarKalbinizdeki yerine, göklere, belki de sonuçta gökten geleceklere yönlendirmeye çalışıyorlar...

 

Oysa…

 

Tek kurtuluş yolu, yeryüzünde açığa çıkmış en muhteşem şuur, hakikatin dili, Allâh Rasûlü Muhammed Mustafa (aleyhisselâm)’ı çağdaş bilimler eşliğinde YENİDEN anlamaya çalışmaktır! 
Tek Kurtuluş yolu, KURÂN’ı, gökten inmiş ciltli kitap değil; evrensel hakikatin bize açtığı BİLGİ KAYNAĞI olarak YENİDEN değerlendirip, işaret yollu bildirdiklerini deşifre etmektir."

 

23 Nisan 2007

 

Bilim 05 - ahmedhulusi.org

 

* * *

 

"Deccal sırada!.."

 

"Yol uzun... Ömür kısa... Şiddetli depremler ve çöküntüler, meteorlar yolda! Üçüncü dünya harbi kapıda... Deccal sırada!.. Yenileyici kendi işlevini yapmakta ortaya çıkmadan!.. Hakikate eremeden, Allâh’ı bilemeden, Allâh Sistem ve Düzeni’ni kavrayamadan ve buna göre hazırlanamadan dünyadan ayrılmak her an söz konusuDünya’da yaşamaktan amaç, özündeki Allâh’a ait kuvveleri keşfedip onları uygulamaya sokarak sonsuz yolculuğa çıkmaktır! Bunu başaramazsak, diri diri gireceğimiz mezarda başlayacak sonsuz yolculukta hâlimiz perişan olacak!.."

 

21 Ocak 2006 

 

Şeriat Devleti - ahmedhulusi.org

 

* * *

 

"Deccal hadislerini okuyun!"

 

"Deccal hadislerini okuyun! Hz. Muhammed, Deccal'in kıyamet öncesinde çıkacağını bildirdiği hâlde, kendi zamanında çıkmayacağını bildiği hâlde niçin deccal fitnesinden korunma duası yaptı?"

 

1-200 - ahmedhulusi.org

 

* * *

 

"Kudret sıfatı da en geniş şekliyle Deccal’de açığa çıkacaktır..!"

 

"Kişide kudret sıfatının açığa çıkması ayrı şeydir... İlim sıfatının açığa çıkması çok çok ayrı şeydirKendini tanımak, hakikatini bilmek; ancak ilim sıfatının açığa çıkmasıyla mümkündür...

İlim sıfatının açığa çıkması da topluma dönük olarak;
Muhammed Aleyhisselâm ile gerçekleşmiştir... Kudret sıfatı da en geniş şekliyle Deccal’de açığa çıkacaktır..!

İlim sıfatı, ancak Zâtına seçtiklerinde açığa çıkar... Kudret sıfatından daha faziletlidir!.. İlim sıfatı ise o devirde Mehdide de açığa çıkmaktadır! Bu yüzden de Mehdi, Deccal’den değerli olmuştur!..

Daha önceki kavimlerde de kudret sıfatının açığa çıkmasıyla büyük gelişmeler yaşanmıştır o toplumlarda...

Medeniyet
ve teknoloji olarak
bizden çok daha ileri toplumlar da olmuştur geçmişte... Ama ne var ki o toplumların hiçbiri Muhammed ümmetindeki İLİM zuhuruna ulaşmamıştır
Bunun sonucunda da kudret zuhuru onların zehiri olmuş ve helâk olmuşlardır!.. Bu yüzdendir ki, ilimsiz kerâmet açığa çıkarmak, bütün evliyaullâh nazarında, aybaşı gören kadının kanı olarak nitelendirilmiştir! Anlatabildim mi?"

 

10 OCAK 1998

 

Rasul 04 - ahmedhulusi.org

 

* * *

 

"Son umut..!"

 

"Yâ Rabbel Âlemiyn!

Mescit” ve “cami”ler,tapınak”lara dönüştürülmüş; “ALLÂH adıyla tanıttığın Aziyz ve Subhan varlığın ise tanrı” olarak algılanır olmuş! Göktürk’lerin “göktanrı”lı din anlayışı, “müslümanlık” olarak hemen hemen bütün insanlığa yayılmış!.. Hani neredeyse ayak sesleri işitilecek tanrılarının…

 

Son umut ise, Hz. İsa’nın Muhammedî Hakikatin seslenişini tasdiki!.. Zira, mecazlar hakikat sanılmış; Hakikat, mecazlarda aranır olmuş!
 

Kin, nefret, şiddet, intikam, gadap; kan, barut, gözyaşı günden güne sarmada Dünya’yı… Gafletin doğal sonucu, Celâl’in kuşatmada gitgide insanlığı
 

İslâm’ın temel esasları, hakikatlerini yitirmiş insanların indînde; şekil ve kabuktan ibaret kalmış! Sanki, ilim kaldırılmış yeryüzünden, Deccal öncesi son günlerini yaşıyor, Dünya!"

 

04.05.1997

İltica - ahmedhulusi.org

 

***

 

"Mesih Deccal’in fitnesinden (imtihanından) sana sığınırım"

 

"Allâh’ım, tembellikten, bunamadan, günahtan (bedene tâbi olma bilincinden), ödleklikten/borçtan, kabir fitnesinden, kabir azabından, nâr (ateş) boyutunun fitnesinden, nâr’ın azabından, zenginlik imtihanının şerrinden, B mânâsınca, sana sığınırım... Fakirlik imtihanından sana sığınırım...

 

Mesih Deccalin fitnesinden (imtihanından) sana sığınırım... Allâh’ım (kendimi beden kabul etme hatam dolayısıyla olan) günahlarımın kirini (el değmemiş) kar suyu ve dolu ile yıka... Beyaz elbiseyi kirlerden pakladığın gibi, kalbimi günahlardan (beden kabul etme hatasından) arındır... Benimle, hatamdan kaynaklanan günahlarımın arasını doğu ile batı kadar uzak eyle."

 

22 Eylül 1991

 

Belâlardan Muhafaza - ahmedhulusi.org

 

***

 

"Dua"

 

"Allahumme inniy eûzü bike min azâbil kabri ve min azâbin nâri, ve min fitnetil mahyâ vel memâtî ve min fitnetil mesihid deccâl.


Allahım kabir azabından, cehennem azabından, hayatın ve ölümün fitnelerinden ve Deccal’in fitnesine uğramaktan Sana sığınırım!"

 

Hz.Muhammed Mustafa s.a.v

 

 

*****

***

 

ANASAYFA

İletişim:   SufiCaN@web.de


Sayfa Tasarım: 

Cüneyd Yayla (SufiCaN)

Akın Apardı

 

AH özel sohbetleri yazıya ceviren:

Saffet Eygi

@Saffet_eygi

 

AH sözleri ingilizce toplayan:

Akın Apardı

 

AH Evrensel Sırlar Piyes:
Selim Kartal Bicer
Sevda Bicer

Mehmet Cetin

Serkan Yenal
Zeynep Bodur