Sohbet -27-
HASİB VE ZÜNTİKAM ÜZERİNE...
Hasib isminde hertürlu oluşumun sonucu varken, Züntikamda ise, senden açığa çıkan, ancak sistem realitesiyle bütünleşmeyen davranışların fiillerin veya değerlendirmelerin sonucunun yaşatılması olayı var...
Şimdi biz zannediyoruz ki hasib diye birşey var, bu hasib denen şey bende ben birşey yaptığım zaman onun bana neticesini oluşturuyor. Böyle birşey değil olay..!!!
Ben birşey alıp içtiğim zaman bu nasıl burdan gidiyor, burdan giderken içine asitler giriyor o hazmedilmeye başlıyor vücutta otomatik birşeyler oluşuyorsa. İşte bunun gibi aldığım gıdanın veya yaptığım herhangi birşeyin mekanizmada neticelerini oluşturmaya başlaması "hasib" diye tarif edilmiş! Anlatabiliyormuyum?
Yani dışarıdan sen bunu yaptın öyleyse senden bunu açığa çıkartıyorum gibi diyen bir olay yok. Bizim doğal varoluşumuzun çeşitli aşamalarının oluşması "el-hasib" diye anlatılmış.
Basit bir şekilde sebep sonuç ilişkisi gibi düşünun... Öbür taraftan züntikam ise, bu birimin var oluş gerçekliğinin sünnetullahla bütünleşmeyen noktalarda bunun sonucunu yaşaması realitesini getiriyor...
Bunun sonucunu getirirkende, işte artık orda rahmet merhamet Rauf vs. gibi şeyler devreye girmiyor. Direk olarak sünnetullahın gerçekliğine ters düşen konunun, sendeki "yanışını" meydana getiriyor...
İnsanların geneli hasib isminin anlamını sistemini züntikam gibi anlıyor...
Hesap görücü olarak nefsin yeter diyor. Hesap görme denen olay,el-hasib isminin manası.
Yani:
Senin varlığında olay çözülüyor bitiyor sonuç çıkıyor. Dışarıdan bir yargılama mekanizması değil olay... Umarım anlatabilmişimdir ne
demek istediğimi...
Üstad Ahmed Hulûsi
Lütfen dikkat. Bu sohbet, bizatihi Üstâd Ahmed Hulusi´nin kendisinin yazmış olduğu bir sohbet değil. Üstâdın bir toplumda veya dostlar ortamında yapmış olduğu bu acıklama; sohbet, kendilerini gönülden dinleyen dostlar tarafından yazıya dökülmüşdür; başka insanlar da faydalansın diye. Yani sohbetin içeriği , manası Üstâda ait. Lakin yazi metni, sohbeti yazıya döken samimi dostlara ait.
Sonuç: yazılımda hata; harf eksikliği veya misal ayetlerin yazılış şekli isabet değil ise; veya yazının genel uslubu Üstâda bire bire uymuyor ise, sebebini böylece acıklamış olduk.
ANASAYFA
veya
SOHBETLERE DÖN