Sohbet -35-
"DÜNYASINI TERK ETSİN,ÇOK DÜNYALIKLA MEŞKUL!"
Ağacın altında bir seccadeyle yaşayan adamın yanından bir yolcu gidiyor, uzaktan sesleniyor "nereye gidiyorsun" diyor, Abdul Kadir Geylaniyi ziyarete gidiyorum diyor "Bağdat'a."
"Ya öylemi ona bir ricam var iletirmisin" diyor. "Söyle" diyor adam. "
"Gördüğün gibi ben 20 senedir bu ağacın altında şu seccademde Allah'a ibadet ederim, bir türlu bende beklediğim açılım olmadı. Yani benim bu yaptığımda eksik kusur neresi bunu bulamadım keşfedemedim bunu sorarmısın Geylaniye?"
"Peki" diyor, "dönüştede sana anlatırım cevabını" diyerek yoluna devam ediyor. Epeyce yol katettikten sonra Bağdat'a geliyor şehre giriyor, şehre girerken kocaman bir meyve bahçesi dikkatini çekiyor burası kime aittir diye soruyor, Abdul Kadir Geylani Hz.lerinin diyorlar!
Devam ediyor, bir köşk görüyor bahçe içerisinde, soruyor burası kime ait, burasıda Abdul Kadir Geylaniye ait diyorlar. Adam şaşırmaya başlıyor, biraz daha gidiyor Abdul Kadir Geylaninin Köşkü'ne geliyor, muazzam bir köşk, içeride bir yığın hizmetliler oturuyor içerisi saray gibi meyvalar yemekler geliyor adama ikram ediliyor, adam şaşkın kafası allak bullak olmuş bir halde otururken Abdul Kadir Geylani geliyor ve diyor ki:
"Sende bir emanet vardı, bana birşey soracaktın? Noldu?" diyor.
Adam şaşırıyor: "Evet ben gelirken ağaç altında birisini gördüm Allah'ın garip bir kulu seccadenin üstünde namaz kılıp ibadet ediyordu ve dediki -ben 20 senedir hayatımı burada bu şekilde geçiriyorum fakat bir türlü bende bir açılım olmadı, benim eksiğim nedir?- Diye sormamı istedi size."
Abdul Kadir Geylani hiç düşünmeden:
"Dünyasını terk etsin, çok dünyalıkla meskul diyor.!!"
Bunu duyan adamın kafasından kızgın sular dökülüyor. Bir Abdul Kadir Geylaninin yaşamına bakıyor birde adamın halini düşünüyor. Birşey diyemiyor susuyor susuyor ve en sonunda dayanamayıp: "Efendim" diyor kısık bir sesle, "müsaade edermisiniz birşey arz edebilirmiyim" diyor. "Buyur" diyor Geylani söyle. "Ama nasıl olur Adamın bir tek seccadesi var diyor.?"
Geylani de: "işte seccadeden vaz geçemedi!" diyor. "O seccade onun dünyası oldu, Onu meşkul ediyor. Acaba ben bu seccadeyi de kaybedersem naparım diye düşünüyor. Kaybedecek şeyi var diyor..."
YORUM: Kaybedecek şeyi olanın dünyası vardır. İstersen bu toplu iğne başı kadar olsun. Kaybetme korkusu yaşıyorsan dünyada yaşıyorsun. Dünya: kaybetme korkusunu yaşadığın şeylerin toplamıdır. Ne zaman ki kaybetme korkusu senden silinir sıfır olur, kaybedeceğin hiçbirşey kalmaz, işte o zaman sen dünyadan arınmış şuur boyutunda yaşayan bir varlık olursun. O zaman Allahın perdesi kalkar ve kapısı açılır sana. İşte Resulullah buna iman edilmesini istedi...
Üstad Ahmed Hulûsi
Lütfen dikkat. Bu sohbet, bizatihi Üstâd Ahmed Hulusi´nin kendisinin yazmış olduğu bir sohbet değil. Üstâdın bir toplumda veya dostlar ortamında yapmış olduğu bu acıklama; sohbet, kendilerini gönülden dinleyen dostlar tarafından yazıya dökülmüşdür; başka insanlar da faydalansın diye. Yani sohbetin içeriği , manası Üstâda ait. Lakin yazi metni, sohbeti yazıya döken samimi dostlara ait.
Sonuç: yazılımda hata; harf eksikliği veya misal ayetlerin yazılış şekli isabet değil ise; veya yazının genel uslubu Üstâda bire bire uymuyor ise, sebebini böylece acıklamış olduk.
ANASAYFA
veya
SOHBETLERE DÖN