Sohbet -47-

"SEVGİLİ PEYGAMBERİM"DEN ÖTEYE GEÇEMEYENLER...

Resulullah'ı görmek suretiyle batınından perdelendiler. Bayılırlar "ya Resulullah senin yüzünü Gül cemalini bir görsem." Görür ve o suretle de perdelenir.

Önemli olan zahir gözüyle Resulullah'ı görmek değil, önemli olan kalp gözüyle Resulullah'ın derununu görebilmektir. Eğer kalp gözüyle Resulullah'ın batınını derununu müşehade edemiyorsan, sen "sevgili peygamberim"den öteye geçemezsin. Göremediğin sürecede âmâsın. Amâlık sözü senin tarifindir. Onlar gördüklerinin ötesinde birşeyin varlığını kabullenemediler.

Çok ender insan Resulullah'ın suretini zahirini görüp zahiriyle perdelenmeden, zahiriyle onu kayıt altına almadan batınına nüfuz edip batınını müşehade edebilmiştir.

Zahirinin nurlarıyla batınından perdelenmişlerdir büyük çoğunluğu. "Sevgili peygamberim"de kalmışlardır kısacası...

1: "O" beni sevmedikten sonra ben onu sevmişim ne yazar?

2: Ben "O"nun sevgisini bekleyecek bir yaşam içindemiyim? Burası çok önemli!

Ben "O"ndan "O"nun sevgisini bekleyecek yüzüm varmı? Ben "O"nun sevgisini bekleyecek ne yaptım?

Dünyada birisinden küçük birşey istemek için adamın yüzü varmı diye bir tabir vardır, tamam ben gidip isteyeyim ama yüzüm yok ona karşı dersin. Peki Resulullah'a karşı yüzün varmı?

Sen daha Resulullah'ı tanımıyorsun ki nasıl yüzün olsun? Sen daha "peygamberim"den öteye geçememişsinki...

"Anam babam sana kurban olsun ya Resulullah!"

"Ya Ömer, nefsinden fazla beni sevmediğin sürece beni sevmiş sayılmazsın..."

Gerçekçi olmadığınız sürece bu dünyadan masallarla eğlenip geçip gidersiniz. Tıpkı milyarlar gibi. Ele aldığınız konunun ciddiyetini ve azametini anlayamadığınız sürece, kendimizi aldatmış olarak bu dünyadan geçip gideriz. Resulullahtan gafil olan Allah'tan gafildir. Dolayısıyla da la ilahe illa Allah diyemeden gider.

Namaz kılmıştır yanına yorgunluktan başka birşey kalmamıştır. Oruç tutmuştur açlıktan başka kârı olmamıştır. La ilahe diyemeden geçip gitmiştir. Hayatın boyunca dalalette gaflette yaşamışsan, hayatın boyunca bütün çevrendekileri gafletle delalete sürüklemişsen,yönlendirmişsen, bütün bunlardan sonra hala Resulullahtan şefaat bekleyecek sevgi bekleyecek halin yüzün olurmu? Hala bundan tövbe etmeyecekmisin?

Üstad Ahmed Hulûsi

Lütfen dikkat. Bu sohbet, bizatihi Üstâd Ahmed Hulusi´nin kendisinin yazmış olduğu bir sohbet değil. Üstâdın bir toplumda veya dostlar ortamında yapmış olduğu bu acıklama; sohbet, kendilerini gönülden dinleyen dostlar tarafından yazıya dökülmüşdür; başka insanlar da faydalansın diye. Yani sohbetin içeriği , manası Üstâda ait. Lakin yazi metni, sohbeti yazıya döken samimi dostlara ait.

Sonuç:  yazılımda hata; harf eksikliği veya misal ayetlerin yazılış şekli isabet değil ise; veya yazının genel uslubu Üstâda bire bire uymuyor ise, sebebini böylece acıklamış olduk.

ANASAYFA

veya

SOHBETLERE DÖN