Sohbet -53-
ZATİ İBADET
"Arif, kim hangi ismin mazharı, yani kim hangi ismin manasının aşikare çıkmasına vesile olmak üzere meydana getirildiyse, o ismin manasını hakkıyla yerine getirmekte olduğunu müşehade eder. Ve bu hakkıyla yerine getirmeninde onun "zati ibadeti" olduğunu müşehade eder. Ve her çıkışı yerli yerinde görür... Bazısı der ki, her nefeste insanlar bilmeyerek veya bilerek "Hu" der. Ve nefes alırkende çıkan hu sesini delil olarak gösterirler. Ama bu değildir! Zati ibadet, var oluş gayesinin gereği olarak, mazhar olduğu ismin manasını hakkıyla ortaya koymasıdır! Bunu ortaya koyarakta zati ibadetini yapmış olur... "Hiçbirşey hariç olmamak üzere Herşey hakka zikretmektedir, fakat siz onların zikrini anlayamazsınız" ayeti de bu noktaya işaret eder...
* * * * * *
BÜTÜN HADİSLER, AYETLERİN AÇILIMIDIR...
Hz.Ömerin Resulullah vefat ettiği anda Resulullah için
"kim öldü derse onu vururum" demesi, perdesi kalktığı için Resulullah'ın o anda ruh bedenle
yaşadığını görmesi ve bunu vurgulaması olayıdır. Ama Hz. Ebubekir de ne yapıyor, zahirdekilerin bakış açısına göre "ya Ömer diyor o bir fani idi ölümü tatmıştır bedenle alakası kesilmiştir dolayısı ile sen ona ölmedi diyemezssin" diyerek bunu vurguluyor... İkisi arasında geçen
olay bu. Dolayısı ile Hz. Ömer yüzde 100 haklı. O duygusal olarak sevgisinden dolayı ölümünü kabul edemedi de onun için dedi diye tevil etmeye
kalkıyorlar? Alakası yok... Ayet var. "BENİ ARAYAN BENİ BULUR, BENİ BULANI BEN ÖLDÜRÜRÜM, DİYETİ OLARAKTA
KENDİMİ VERİRİM." O ayetin mahiyeti açılımı niteliğinde ki hadisi kutsi bu!!! Zaten bütün hadisler esasında ayetlerin
açılımıdır. Yani tafsilidir detaylarıdır... Resulullah'ın bir hadisi var, onu okumuştum. Buyuruyor ki:
"SİZ SANIYORMUSUNUZ Kİ ALLAH'IN AÇIKLADIKLARI KUR'AN DAN İBARETTİR. ONUN BİR MİSLİNİDE BEN AÇIKLADIM SİZE..." Öbür taraftanda ayet; "O HEVASINDAN KONUŞMAZ." diyor...
* * * * * *
MEKR
İnsanın kendisini aldatması kadar önemli hiç birşey yok. Bugün cumaya Yahya Efendiye gittim. Hoca; "Onlar Allah'a mekr yaparlar Allah'ta onlara mekr eder" dedi.
Bu öyle bir ayet ki, o ayetin kapsamı dışında kalan insan yeryüzünde çok enderdir. Şeriat ehlide bu ayetinin içine girer, tarikat ehlide bu mekr ayetinin içine girer, mülhime ehlide mekr ayetinin içine girer, evliyaullah dışında bütün insanlar mekr ayetinin hallerini yaşar. Şöyle ki: "Şeytan onlara amellerini süslü gösterdi de onlar Allah'a yüzlerini dönemediler." İlimle uğraşıyor, ilim seni uygulaması gereken yapılması gereken çalışmalardan alakoyuyorsa o ilim senin için mekr'dir fitnedir şeytandır.
Allah ilmi? Evet Allah ilmi mekr'dir!
Seni bedenselliğinden dışsallığından arındırıp hakikatında Allah'ı yaşamaktan alakoyan herşeye yönelişin Allah'ın mekrine uğramışlığının
sonucudur. O mekrin neticesinde mekrin sonucu o yaptığın işlevin fiilin sana
süslü görünmesi olayıdır. Şeytan ona amelini süslü gösterdi demek onun kendi
içselliğinden kopuk bir halde dışsallığa yönelik yaptığı çalışmanın kendisine hayır getireceğini sanmasıdır!
Üstad Ahmed Hulûsi
Lütfen dikkat. Bu sohbet, bizatihi Üstâd Ahmed Hulusi´nin kendisinin yazmış olduğu bir sohbet değil. Üstâdın bir toplumda veya dostlar ortamında yapmış olduğu bu acıklama; sohbet, kendilerini gönülden dinleyen dostlar tarafından yazıya dökülmüşdür; başka insanlar da faydalansın diye. Yani sohbetin içeriği , manası Üstâda ait. Lakin yazi metni, sohbeti yazıya döken samimi dostlara ait.
Sonuç: yazılımda hata; harf eksikliği veya misal ayetlerin yazılış şekli isabet değil ise; veya yazının genel uslubu Üstâda bire bire uymuyor ise, sebebini böylece acıklamış olduk.