Sen´im BEN!... Sen, diye bakma bana! Sendeyim!"
Sen´im BEN!...Sen, diye bakma bana! Sendeyim!"                         

Sohbet -59-

 

ALLAH'IN ALEMLERDEKİ TASARRUFU, ALEM SÛRETLERİ İLEDİR...

 

Hakikatı Muhammediye veya Esma Mertebesi seni var ediyor ve senin aynandan veya diyelim ki senin beyninden kendini seyrediyor. Ama dolayısı ile senin varlığın da kendisine ait sende seyreden de kendisi sen değilsin!!! Sen ben seyrediyorum dersen işte o gafletinin sonucudur.

 

SORU: "Şirk oluyor o zaman, ve bütün insanlar böyle?"

ÜSTAD: "Evet Herkez böyle."

 

SORU: "Alem içre alemlerde herkezin projeksiyonu demek değilmi?"

ÜSTAD: Gayet tabi. Kafiride bu münafığıda bu dinsizide bu müşriğide bu herkez bu. HER BİRİYLE KENDİNİ SEYREDİYOR. Bak şu cümleyi hatırla: ALLAH'IN ALEMLERDEKİ TASARRUFU, ALEM SÛRETLERİ İLEDİR. Ne demek bu?

SORU: "Her projeksiyon bir sûretle oluyor?"

ÜSTAD: Gayet tabi. Dolayısı ile evren içre evrenler evren içre evrenler. Gittiği kadar gidiyor, ne başı var ne sonu. Allah'ın yaratışının sonu yoktur. Ve bu olayda vurguladığım gibi EZEL yanlış anlaşılmıştır. Ezel'i zamana bağlamışlardır zamansal bir olay gibi anlatmışlardır. Ezelde zamanlılık yoktur.
Şöyle düşünün: Tek kare resim bir an var oluyor bir an yok oluyor. ŞİMDİ BU TEK KARE RESMİN VAR OLDUĞU ÇIKIŞ NOKTASI ONUN EZELİ, YOK OLUŞ NOKTASI İSE EBEDİ.

Herşey Tek Kare Resmin içinde. Nuru Muhammediye-Esma mertebesi infilak ediyor parlıyor görüntü meydana getiriyor ve kapanıyor. İşte ezelden ebede herşey bu.

SORU: "Big Bang varmı peki?"

ÜSTAD: Fizikçilerin dediği manada Big Bang yok. Ama bu dediğimize Big Bang diyebilirsin. Bu her an cereyan eden bir olay. Evrenin varlığının ne başı var ne sonu var. SADECE EVRENDE DÖNÜŞÜMLER VAR. Sürekli bir dönüşüm. El-Hasib ismi getiriyor onuda... Olaya bu boyuttan baktığın zaman artık seyrinde ne kalıyor bilmiyorum? Ne evlat kalır ne mal ne mülk ne dünya. Var birazda sen oyalan demiş...

 

Üstad Ahmed Hulûsi

 

Lütfen dikkat. Bu sohbet, bizatihi Üstâd Ahmed Hulusi´nin kendisinin yazmış olduğu bir sohbet değil. Üstâdın bir toplumda veya dostlar ortamında yapmış olduğu bu acıklama; sohbet, kendilerini gönülden dinleyen dostlar tarafından yazıya dökülmüşdür; başka insanlar da faydalansın diye. Yani sohbetin içeriği , manası Üstâda ait. Lakin yazi metni, sohbeti yazıya döken samimi dostlara ait.

 

Sonuç:  yazılımda hata; harf eksikliği veya misal ayetlerin yazılış şekli isabet değil ise; veya yazının genel uslubu Üstâda bire bire uymuyor ise, sebebini böylece acıklamış olduk.

 

ANASAYFA

veya

Sohbetlere dön (51-101)


veya

Sohbetlere dön (01-50)

İletişim:   SufiCaN@web.de


Sayfa Tasarım: 

Cüneyd Yayla (SufiCaN)

Akın Apardı

 

AH özel sohbetleri yazıya ceviren:

Saffet Eygi

@Saffet_eygi

 

AH sözleri ingilizce toplayan:

Akın Apardı

 

AH Evrensel Sırlar Piyes:
Selim Kartal Bicer
Sevda Bicer

Mehmet Cetin

Serkan Yenal
Zeynep Bodur