RUHUN BEYİN TARAFINDAN YARATILMASI...
SORU:
"Üstadım Kuran'ı Kerim de Allahu Teala diyor ki, Ademe isimleri öğrettik. Sizin kitaplarınızda da ruhun beyin tarafından yaratıldığını söylüyorsunuz? Bu konuda biraz çelişkide kaldım da?"
ÜSTAD:
"Ayette söylediği şu:
Allemel ademe esma-i kûlliha. Ademe bütün isimleri talim ettik.
Ademe bütün isimleri talim ettim'in manası: Onun varlığın da bütün esma-ül hüsna özelliklerini açığa çıkaracak yapıyı oluşturduk!
Şimdi, senin varlığında beyninin hakikatında Allah'ın bütün esması varmı?
Var!
Peki senin ruhunu beynin yarattı meydana getirdi dediğim zaman, niye kelimenin şeklinde kalıyorsun?
Beyninin hakikatı Allah'ın esması değilmi?
Orda el-Bedi el-Fatır el-Halit gibi isimlerin özellikleri yokmu?
Dolayısı ile senin ruhun dediğin şeyi Allah'ın bu esma özellikleri orda meydana getirmiyor mu?? Dışarıdan gelmiyor ki. Dışardan ruh gelmesi diye birşey yok çünkü.
Kur'an da ademe isimleri ÖĞRETTİ? diyerek yanlış çeviri yapıyorlar! Burda kelimeler yanlış çevriliyor problem burda zaten. Yanlış çeviri yapıldığı içinde bu soruları soruyorsunuz bana haklı olarak!
Talim ettinin manası: Günümüz türkçesinde PROGRAMLADI demektir. Nasıl ki ana rahmin de o tek hücrede bedenin bütün organlarının nerede nasıl yer alacağı programlanmış bilgi olarak var.
Ve o bilgi daha sonra bütün oluşumu tetikleyerek diğer aşamaları meydana getiriyor.
Bizim yanılmamızın sebebi şundan kaynaklanıyor: Yaratma Allah'a mahsustur hâşa! Yaratma Allah'a mahsustur hâşa derken kafamızda yaratılan ötedeki hayali bir tanrı düşünüyoruz ve o yaratıyor diye olaya bakıyoruz!
Senin varlığının Allah esması özellikleriyle var olan bir varlık olup Allah'ın halik bedi fatır gibi isimlerinin senin beyin adını taktığın Allah esmasının yaratışıyla meydana geldiğini fark edemiyoruz!
Anlatabildim mi olayı? İşin püf noktası bu..."
Üstad Ahmed Hulûsi
Lütfen dikkat. Bu sohbet, bizatihi Üstâd Ahmed Hulusi´nin kendisinin yazmış olduğu bir sohbet değil. Üstâdın bir toplumda veya dostlar ortamında yapmış olduğu bu acıklama; sohbet, kendilerini gönülden dinleyen dostlar tarafından yazıya dökülmüşdür; başka insanlar da faydalansın diye. Yani sohbetin içeriği , manası Üstâda ait. Lakin yazi metni, sohbeti yazıya döken samimi dostlara ait.
Sonuç: yazılımda hata; harf eksikliği veya misal ayetlerin yazılış şekli isabet değil ise; veya yazının genel uslubu Üstâda bire bire uymuyor ise, sebebini böylece acıklamış olduk.
ANASAYFA
veya
SOHBETLERE DÖN