Sohbet -63-
KABE ZİYARETİ, ÇOK VEBALİ OLAN BİR ŞEYDİR...
Hepinizin yaşamı, tamamen akıllı hayvan türünden bir yaşam. Tamamen akıllı hayvan olarak yaşıyorsunuz. İnsan yok devrede. Aslında sende insan var ama tamamen mental hayvanla örtülmüş ve senden açığa çıkanların senin bilincinde açığa çıkanların tamamı MENTAL HAYVANIN ÖZELLİKLERİ. Ona dayalı olarak açığa çıkıyor...
SORU: "Peki bu durumla nasıl mücadele etmem gerekiyor?"
ÜSTAD: Mücadele edicek birşey yok. Eğer yaptığın hareket senin kendi arınmanı sağlayan bir hareketse, orda mücadele edecek bir durum söz konusu değil. Senden açığa çıkan hareket ve düşünceler ya mental hayvanını saflaştırıp zayıflatmak amacına dönüktür. Veya güçlendirmek amacına dönüktür. Güçlendirmek amacına dönük olanların tamamı, dinde haram ve yasak diye anlatılan şeylerdir...
Bu noktada hac çok önemli birşeydir. Ama hac konusunda şunu bilmek lazım. Hac dediğin olay, öncelikle kişinin Kabeyi ziyaret etmesidir. Fakat kabeyi ziyaret, ÇOK VEBÂLİ OLAN BİRŞEYDİR! Kabeye gittiğin zaman, ordaki o yüksek radyasyon olayı, beyni normal çalısmasından en az 4-5 kat daha fazla çalışmasını sağlar. EĞER ORAYA GİDEN KİŞİNİN BEYNİ İNSANİYETİNE DÖNÜK OLARAK DEĞİLDE HAYVANİYETİNE DÖNÜK OLARAK ÇALIŞIYORSA, mutlak sûrette hayvani istek ve arzuları oraya gittiği zaman çok daha güçlenecektir! Ve ordan döndükten sonra da beyin, daha güçlü bir şekilde dünyaya ve kendi hayvani arzu ve isteklerine dönük olarak çalışmaya başlar..!!! Tamam Arafat'ta geçmiş kayıtları silinir, fakat ordan döndükten sonra yükselen arzular ve istekler dolayısı ile çok daha güçlenmiş olarak döner ve döndükten sonra hayvaniyetinin getirisi olan şeylere ÇOK daha fazla sarılır... İste çevremizde gördüğümüz, adam hacca gitti geldi daha da bozuldu daha da dünyaya düştü içkiye düştü kumara düştü vs, denilen olay şak der onda açığa çıkar...
Dolayısı ile oraya gidipte orda gerçekten "birşey alan demiyorum bakın" orda gerçekten kendindeki insani özellikleri farkederek dönen çok azdır. Çünkü oraya gidenlerin büyük bir kısmı ya şartlanma yollu "canım herkez gidiyor bizde gidelim. Hacı olacaksak hacı olalım. NE KADARSA PARASI ONU VERİP ALALIM" anlayışıyla gider. İnsanların önemli bir kısmı, HELE PARASI OLANLAR, PARAYI BASTIRIP ALMAYA ALIŞMIŞ ÖYLE BİR ÖZELLİKLE YAŞAYANLAR, EE CANIM NEYSE PARASI VEREK ALAK DER. TASAVVUFADA BU KAFAYLA GİRERLER!
Halbuki Tasavvuf, Varlığından soyunma, kendi hayvani benliğinin yokluğunu hissetme, ve bunun sonucu olarak özündeki ilahi güçlerin sende açığa çıkması olayını yaşama işidir. Varlığını yok edeceksin, benliğini yok edeceksin...
Üstad Ahmed Hulûsi
Lütfen dikkat. Bu sohbet, bizatihi Üstâd Ahmed Hulusi´nin kendisinin yazmış olduğu bir sohbet değil. Üstâdın bir toplumda veya dostlar ortamında yapmış olduğu bu acıklama; sohbet, kendilerini gönülden dinleyen dostlar tarafından yazıya dökülmüşdür; başka insanlar da faydalansın diye. Yani sohbetin içeriği , manası Üstâda ait. Lakin yazi metni, sohbeti yazıya döken samimi dostlara ait.
Sonuç: yazılımda hata; harf eksikliği veya misal ayetlerin yazılış şekli isabet değil ise; veya yazının genel uslubu Üstâda bire bire uymuyor ise, sebebini böylece acıklamış olduk.