Sohbet -64-
RÜYANIN DIŞINDA DA KAFANDA MEYDANA GELEN HAYALLERİN ÇOĞUNUN KÖKENİNDE, İKİNCİ BEYİN YATAR...
Bugün artık eskiden olduğu gibi tarikat olayı bitmiştir. Gidip ben şeyhe bağlanayım ki şeyh beni adam etsin olayı yok artık. Tarikat devri kapandı. Şeyhlik devri kapandı. Tarikat şeyhlik dediğin olay şu anda oyun ve eğlenceden başka birşey değil..!
Gerçek anlamda Tarikat dediğin şey nedir bilirmisin? Bir yetiştirici bulursun, O, senin beynine yerleşmiş olan, çörekleşmiş olan bu ikinci hayvani beynin bütün özelliklerini bastırtır. Peki Nasıl bastırtır? Senin oturmana karışır, kalkmana karışır, yemene karışır, içmene karışır, çünkü bu özelliklerin tamamı, bu ikinci bağırsak beynin kendi keyif ve zevkine göre yönlendirilen hareketlerindir senin. Öyle enteresan öylesine hakimdir ki, SENİN BEYNİNDEKİ SÛRETLERİ-İSTEKLERİ HAYALLERİ MEYDANA GETİRİR...
Size çok enteresan bir örnek vereyim. Mutlaka yaşamışsınızdır. Gece yattın uyuyorsun, uyurken rüyanda bir tuvalet ihtiyacın hasıl olur tuvalete gitmek istersin. Kalkar tuvalete gidersin. Bak şimdi, rüyanda bir tuvalet görüyorsun ve tuvalete gitme ihtiyacını duyuyorsun. Şimdi esasında olay nereye dayanıyor? Buraya dayanıyor, burdaki sisteme dayanıyor (ikinci beyin). Burdaki sistem "Ben doldum beni dışarı boşalt" diyor. Ben doldum beni boşalt emrini talimatını buraya veriyor. Sen o an uykudasın rüya görüyorum diyorsun ama sana tuvalet görüntüsü gösteriyor. Sende tuvalet görüntüsü açığa çıkartıyor. Ve o açığa çıkanlar orda herhangi bir yerde tuvaletini yapma gereği duyuyorsun. Ve bugün bunu yapma ihtiyacını gördüğün andan sonra da ayılıyorsun kalkıp tuvalete gidiyorsun...
Şimdi bu çok oğlanüstü bir örnek. Bunun gibi senin kafanda hayalinde meydana gelen, rüyanda meydana gelen, ama esasında rüyanda değil rüyanın dışında da kafanda meydana gelen hayallerin çocuğunun kökeninde BU İKİNCİ BEYİN VAR. BUNUN İSTEK VE ARZULARI VAR! Bunun bedenin keyfi istek ve zevkini tatmin için, buna şartlandığın ve buna alıştığın için VEHİMDE OLUŞTURDUĞU ARZU İSTEK VE HAYALLER VAR! Sen kendini doğuştan beri bedende bulup, doğuştan beri ikinci beynin istek ve arzularını kendi arzuların diye kabullendiğin içinde, onun zevkini ve keyfini tatmin için sana yolladığı talimatları, sen kendi istek ve arzularınmış gibi tanımlıyorsun. Ve onu yerine getirmeye kalkıyorsun. Halbuki bu istek ve arzuların hiçbirinin seninle alakası yok...
İşte eskiden tarikat dendiği zaman bu işi bilen kişilerin belli bir mekanı vardı, ve bunun talibi olan kişiler gider oraya yerleşirdi, onun yanında tamamen onun yönetiminde onun istek ve arzularına uyarak onun yönlendirmesiyle bütün davranışlarını düzenleyerek ikinci beynin kendisi üzerindeki hakimiyetini en alt noktaya düşürtürdü. Ve bunun hakimiyetinin en alt noktaya düşmesiyle birlikte kendisinde o aydınlanma ve uyanma hali meydana geliyor... Şimdi böyle bir imkan yok. Sen ise napıyorsun, falanca zat büyük zatmış iyi zatmış efendim bende gittim elini öptüm oda bana bir dua öğretti ben adam olucam ben bilmem ne olucam? HAVA CİVA!
Sen Hiç bir halt olmazsın. Böyle birşey yok! Bu olayın gerçekleşmesi korkunç bir mekanizma sistem ve zaman içerisinde, sürekli kontrol altında olacak bir şey! Sistemde dünyada hokus pokus diye birşey yok. Sihirbazlık yok! Dolayısı ile bu kendini aldatmadan başka birşey değil... Ha tamam böyle yapıyorlar. Niye yapıyor? O kişiyi kendi başına bıraksa o kişi gidicek iyice kendini dünyalığa vererek dağıtacak. Hiç olmazsa ben tarikattayım diyerek bi takım şeylerden uzak duruyor, böylecede koyunlar çiftlikten dışarı kaçıp kurda kuşa yem olmuyor! Hikaye bu. Ha orda da tasavvuf hikayeleri anlatılıyor sen haksın ben hakkım herşey güzel herşey yerinde. Çook güzel bir hayal dünyasında AVUTMA!
Üstad Ahmed Hulûsi
Lütfen dikkat. Bu sohbet, bizatihi Üstâd Ahmed Hulusi´nin kendisinin yazmış olduğu bir sohbet değil. Üstâdın bir toplumda veya dostlar ortamında yapmış olduğu bu acıklama; sohbet, kendilerini gönülden dinleyen dostlar tarafından yazıya dökülmüşdür; başka insanlar da faydalansın diye. Yani sohbetin içeriği , manası Üstâda ait. Lakin yazi metni, sohbeti yazıya döken samimi dostlara ait.
Sonuç: yazılımda hata; harf eksikliği veya misal ayetlerin yazılış şekli isabet değil ise; veya yazının genel uslubu Üstâda bire bire uymuyor ise, sebebini böylece acıklamış olduk.
Druckversion