Sohbet -72-
KENDİ ORJİNALİMİZDEN UZAK YAŞIYORUZ!
Kuantum potansiyel diye bahsedilen alan herşeyin orjin kaynağıdır!
Orjin kaynağı derken burda bu noktada sözü edilenlerin hiçbirisi yok. Bu alan içinde hiçbirinin sözü geçmez. Burası salt potansiyel alanıdır. Bu potansiyel alandaki sayısız özelliklere çeşitli isimlerle işaret edilmiş. Burada ilim var, burada kudret var, burada algılama var, burada değerlendirme var, burada farkındalık halini ortaya çıkarma var, burada farkındalıksız âmâlığı yaşatma özelliği var, HERŞEYİN POTANSİYELİ BURASI. İşte bu noktaya tasavvufta ESMA MERTEBESİ denilmiş!
Allah'ın isimleri diye bahsedilen, o isimlerin işaret ettiği özelliklerin potansiyel olarak burda mevcudiyeti söz konusu. Şimdi, bu işaret edilen potansiyelde İLİM özelliği var.
Bu potansiyeldeki bu ilim özelliği dolayısı ile, BU POTANSİYEL İLMİNDE KENDİ POTANSİYELİNİN FARKINDALIĞINA SAHİP. BU FARKINDALIĞINA SAHİP OLMASI HASEBİYLEDE BÜTÜN BUNLAR ONUN İLMİNDE MEVCUT...!!! İLMİNDE İLMİNİ SEYRİ DEDİĞİMİZ OLAYIN SONUCUNDA OLARAK O SEYİRDE BUNLAR MEYDANA GELMiŞ! YANİ HAYALİN İÇİNDE HAYAL DENEN NOKTA BURASI!
Şimdi, şu kuantum potansiyel gibi, buna tasavvufta NOKTA demişler. Veya ESMA MERTEBESİ denmiş. Veya bu varlıktaki hayatiyeti ve manaları oluşturması yönüyle RUHU AZAM denmiş. Bu isimler-manalar burdaki potansiyele dayanıyor, bu potansiyel itibarıyla da buraya ait! Bu esma mertebesi dediğimiz kuantum potansiyel gibi daha sayısız kuantum potansiyeller yani noktalar var... İşte bunun tamamı, yani indinde sayısız kuantum potansiyeller olan için ALLAHU EKBER DENMİŞ...!!!
Allahu Ekber sözü bunların tümünü kapsar! Bunun tümünü kapsamak amacıyla kullanılan tek tabirdir bu! Bu orijin yapı, zatı itibarıyla, Allahu Ekber farkındalığındadır! İlim sıfatı itibarıyla, ve ilim sıfatının seyri itibarıyla burda Allahu Ekber farkındalığını açığa çıkartır...
Bu durum Yeryüzünde birkaç insan da açığa çıkar! İşte insan kelimesiyle kast edilen varlık, kendi hakikatını bilen ve bu yapıya ayna olan hayvan ötesi varlıktır. Bu insan varlık, herbirimizin beyninde bir özellik olarak var. Var ama o özelliği bu hayvaniyetin getirisi olan herşey öylesine kaplamış ve kendimizi öylesine kabullenmişiz ki, beynimizde varlığımızda hakikatımızda olan insan özelliğinden bi haber yaşıyoruz! Neyle yaşıyoruz? Yeme peşinde içme peşinde seks peşinde hertürlü hayvani istek ve arzularla yaşayarak KENDİ ORJİNALİMİZDEN UZAK YAŞIYORUZ!
Cehennem: Hayvani özelliklerle yaşama sınırlılığı içinde bedensel boyuttan ayrılmış olan kişinin ortamıdır.
Cennet: Hayvani sınırlamalardan kurtulup insaniyetini fark edip insaniyetiyle bu evrensellik le yaşayan yapının adıdır! Allah kelimesi bunun tamamını kapsar, tamamını kapsadığı gibi tek tek birimleride kapsar. Çünkü birim dediğin yapıda bu yapının sonucu olarak vardır. Ama bununla kendini kayıtlamamak için, bundan da öte'dir realiteside vardır! Hem O'dur hem değildir! Onun için Kur'an, alemlerden Ganidir benzetmesini getirir...
İşte benim bildiğim kadarıyla olayın aslı astarı bu...
Üstad Ahmed Hulûsi
Lütfen dikkat. Bu sohbet, bizatihi Üstâd Ahmed Hulusi´nin kendisinin yazmış olduğu bir sohbet değil. Üstâdın bir toplumda veya dostlar ortamında yapmış olduğu bu acıklama; sohbet, kendilerini gönülden dinleyen dostlar tarafından yazıya dökülmüşdür; başka insanlar da faydalansın diye. Yani sohbetin içeriği , manası Üstâda ait. Lakin yazi metni, sohbeti yazıya döken samimi dostlara ait.
Sonuç: yazılımda hata; harf eksikliği veya misal ayetlerin yazılış şekli isabet değil ise; veya yazının genel uslubu Üstâda bire bire uymuyor ise, sebebini böylece acıklamış olduk.
Druckversion