HAZIRLANIYOR!!!..
MÂNALAR YOK ASLINDA. TEK BİR MÂNA VAR!
Vech konusu.
Vecihten kasıt, birimin birimiyeti değildir. Nitekim ayette ne yana
dönersen dön Allah'ın vechini görürsün diyor. Vecihlerini görürsün demiyor!
Dolayısıyla yüzlerini görürsün demiyor Allah'ın yüzünü görürsün diyor. Yani
bütün senin ayrı ayrı varlıklar görmene sebep olarak gözündeki yetersizlik
demedik mi? Gözündeki yetersizliği eğer kaldırırsan, idrakına giren sahada
yani basiretine nispetle tek bir varlık vardır. Basiretinde varlıklar
bölünmez. Basiretinde varlığın çokluğu yoktur. Gözde çokluk vardır!
Dolayısı ile basiretinde Allah'ın vechinden başka birşey yoktur, yani
Allah'ın çeşitli isimlerinin mânaları aslında tek bir mânadır. Burayı şimdi
iyi anlıyalım. Bütün isimlerle kast edilen mânalar ayrı ayrı mânalar
olmayıp tek bir mânadır! Tek bir mâna, değişik isimlerle değişik mânalar
varmış şeklinde çoğaltılmaktadır. Aslında bütün isimlerin müsemması tek bir
varlıktır. Tek bir varlık ta tek bir mânadır. Fakat değişik mânalar değişik
isimlerle var olmaktadır. Dolayısı ile sen hangi mâna yönünden ele alsan o
tek mânayı ele almış olursun. Tek varlığı ele almış olursun ki, işte çokluk
teklik noktası bu ince noktada birleşmektedir! Burada Tek çok olmaktadır!
Yani çokluk isimlerle meydana gelmektedir.
SORU: Mânalar itibarıyla çokluk oluyor değil mi?
ÜSTAD: Mânalar yok aslında. Tek bir mâna var. O tek mâna, değişik yönler
itibarıyla ele alındığı için değişik mânalar varmış gibi bir husus ortaya
çıkıyor. Yani mânalar itibaridir, izafidir. Aslında tek bir mâna vardır.
Tek bir varlık var olduğu gibi tek bir mâna vardır. Bu tek olan, mâna
değişik anlamlar dolayısı ile çokmuş gibi görülmektedir. Yani bütün mânalar
tek bir ruhta mevcuttur. Tek bir ruh vardır.
Bu tek ruh değişik özellikleri veya değişik kabiliyetleri veya değişik
ortaya koyabileceği şeyler dolayısı ile ayrı ayrı varlıklarmış gibi mütalaa
edilmektedir.
Halbuki mâna tek, varlık ta tek, bu tek olan varlık değişik oluşlar meydana
getiriyor. Şimdi buna şöyle yaklaşalım misal yollu; Şimdi atasay diyoruz,
atasay dediğimiz tek bir varlık değilmi? Atasayın cömertliği var atasayın
yürekliliği var atasayın boynu büküklülüğü var. Şimdi bu cömertlik cesurluk
vs dediğimiz özellikler hep aynı atasaya ait değil mi? Peki bu isimlerin
mânası atasayda ayrı ayrı olarak mı var? Hayır. Değişik değişik koymuş
olduğu fiillere vermiş olduğumuz isimlerdir bunlar!
Eğer bir olay gördüğümüz zaman o olaya dönüp arkasını gittiği zaman ona
korkak diyoruz. O olayın üstüne gidiyorsa cesur diyoruz dimi?
Yani isimler fiillerden doğuyor.
Atasayın ortaya koyduğu bir mâna/fiil bir mâna ile yorumlanıp Onda bu mâna
da vardır deniyor. Eğer ki isimleri kaldırırsan varlık tek olarak gözükür
ve varlığın tekliğini müşehade edersin. Eğer isimleri kaldırmazda fiillere
nispetle isim vermeye devam edersen çok mânalar varmış gibi gelir çok
isimler varmış gibi gelir. Yani isimlerin varlığı aslında fiile dayanır.
Fiil olmadığı zaman ismin mânasının varlığı kalmaz. Allah'ın isimleri
alması varlığın var olmasından sonradır. Varlık var olmadan evvel isim
boyutuda yoktu zaten. İsim boyutu olmadığı gibi o mânalar da yoktu. O
mânalar yoktu sözünü tasavvufta nasıl izah ediyorlar; Bâtında kendinde
özündeydi diyorlar. Özündeydi hükmünü nasıl veriyorsun? Fiile dayanarak
veriyorsun. Eğer fiil olmasa zaten o mâna olmayacak mâna olmayınca mâna yok
hükmündedir. Mânalar sonradan var olmuştur. Anlatabiliyormuyum? Dolayısıyla
yüz tek bir yüzdür. Ve fiil aleminde eğer basiretinle bakarsan tek bir yüzü
görürsün. Ama yüzün tek olması fiillerin çokluğunu ortadan kaldırmaz. Ve
fiillerin çokluğu dolayısı ile de mânalar da çoktur. Anlatabildim mi bu
mevzuyu??
Basirete göre varlık tektir. Ancak basiretinin verdiği teklik le, fiiller
düzeyinin verdiği çokluk sende aynı anda müşehade edilmesi gerekir. Şayet
biri diğerine ağır basarsa, mutlaka bir taraftan hakkı inkara sapmış
olursun. Çokluğu inkar hakkı inkar olur, tekliği inkar gene hakkı inkar olur!
Üstad Ahmed Hulûsi